Şükür ki 'Gurme' Dediklerinden Değilim
Tadı damağımızdan gitmeyen "batna cila" çorbaların... sirkelerin, sarmısakların... artık bulunmayan, her mevsime ayrı Boğaziçi balıklarının, özellikle Boğaz'ın kralı Lüfer'in, kaybolan uskumrunun, çirozun... artık bir daha geri gelmeyecek eski lokantaların, Deli Hafız'ın, Abdullah'ın, Konyalı'nın, Pandelli'nin, Avcı'nın, Hüdadad'ın, Borsa'nın, Liman'ın, Fettah'ın... Her çeşit ekmeğin, francalanın, eski Ramazan pidelerinin, Mandra'nın sıcak sandviçlerinin... Tadı bugünkülere benzemeyen ayranların, gazozların, şerbetlerin, şurupların ve limonataların... Evde açılmış yufkadan yapılmış böreklerin, gözlemelerin, tatar böreğinin... fıstığı farklı helvaların, kestaneli kabak tatlılarının... bütün yemeklerde azı karar çoğu zarar baharatların... safranın, zencefilin, hardalın, salepin, maydanozun, çöreotunun, nanenin, kekiğin, tarçının, kimyonun, defnenin, karanfilin, karabiberin... Bütün bunların hepsinin hatıraları, özlemleri, eski lezzetleri hep bu kitapta...
Eser Tutel'in, Şükür ki 'Gurme' Dediklerinden Değilim adlı bu kitabı da akide şekeri gibi, badem şekeri gibi, güllaç gibi eskilerden kalma tatlarıyla yüklü bir kitap. Okurken tadı damağınızda kalacak...
- 2. Baskı, 2004
- 144 sayfa
- 15x18 cm
- 978-975-329-350-X